Raporu Çeviren: Pınar Eldemir
Voyd gönüllüsü, doktora öğrencisi
https://veribulteni.voyd.org.tr/wp-content/uploads/2020/05/çeviri_pınar-eldemir.pdf
Bu metin COVID-19’un kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti (KYŞ) üzerindeki etkisi hakkında veri toplamak isteyenlere yönelik ilke ve önerileri özetleyen canlı bir belgedir. Farklı bölge ve ülkelerdeki çalışma arkadaşlarının belirlediği ihtiyaç ve zorlukları içerecek
biçimde oluşturulmuş ve bu ihtiyaçlardan da yararlanmıştır.
Birçok ülkede uygulanan fiziksel uzaklaştırma ve evde kalma önlemleri bağlamında metodolojik, etik ve güvenlik ilkelerine bağlı kalmanın zorluklarına karşılık verir. Halihazırda pek çok ülkede uygulanan fiziksel mesafeyi koruma ve evde kalma önlemleri açısından
yöntemsel, etik ve güvenlik ilkelerine bağlı kalmanın zorlukları üzerinde durmaktadır.
COVID-19 ve KYŞ Hakkında
KYŞ tüm bölgelerde ortaya çıkar1 ve yaygın bir biçimde çok az bildirilir2, sürekli bir biçimde acil durum anlarında. Ortaya çıkan son veriler, COVID-19 salgını sırasında bunun arttığını
göstermektedir.3
Geçim kaynaklarına ve hizmetlere erişimi engelleyen hapsedilme ve fiziksel uzaklaştırma gibi salgını önleyici tedbirler, şiddet yaşayan kadınların ve kız çocuklarının risklerini artıracak gibi görünüyor. Örnekler evdeki sağlığa dayalı ve bir kadının geçim kaybı ya da kazancı konularındaki ekonomik gerilimleri, temel hizmetlere sınırlı erişim ve istismar
durumlarından gidebilmeyi, sosyal izolasyon ve/veya karantina ile ilgili stresi ve kadınların şiddet uygulayan, COVID-19 kısıtlamalarını partnerlerine güç ve kontrol uygulamak için
kullanabilen partnerleriyle aynı evde hapsolmasını içerir.
Bazı raporlar, COVID-19 salgını sırasında aile içi şiddet yardım hatlarına, polise ve barınaklara yönelik çağrıların arttığını gösteriyor.4
Diğer durumlarda, kadınlar kendilerini evden çıkamaz halde buldukları ya da çevrimiçi yollara ya da telefona başvuramadıkları için şiddeti bildirme, arama yapma ve bunun
gibi hizmetler azalmaktadır.
COVID-19 gibi salgınlar sadece ev içindeki şiddeti değil, KYŞ’nin diğer biçimlerini de kötüleştirebilir. Kadın sağlık çalışanlarına olduğu gibi göçmenlere, gündelik ev hizmetçilerine yönelik şiddet de artmıştır. Kamusal ve çevrimiçi alanlarda yabancı düşmanlığına bağlı şiddet, taciz ve diğer şiddet biçimleri daha yaygındır ve sağlık hizmetlerine erişim ile sosyal güvenliğin sağlanması karşılığında cinsel sömürü ve istismar epeyce yaygınlaşmıştır. Bazı kadınlar birden fazla ve birbiriyle kesişen ve onları şiddete yönelik daha da kırılganlaştıran ayrımcılık biçimlerini deneyimleyebilir. Şiddetten kurtulan kadınların resmi olmayan destek ağlarına (arkadaşlar ve aile) ve psikososyal destek dahil olmak üzere kaliteli diğer temel hizmetlere erişimleri, fiziksel uzaklaştırma yönetmeliklerinin bir sonucunda
farklı şekillerde dağıtımı yapılabilir.
KYŞ ciddi bir insan hakları ihlali örneğidir ve bu salgın sürecinde de önemli bir sağlık sorunu olmaya devam etmektedir. Bunu ele almak bir öncelik olmalıdır.
Neden COVID-19 zamanı veri toplamak önemli?
Veri COVID-19 gibi salgınların KYŞ’de nasıl ve neden artış olabileceğini anlamak için çok önemli bir araçtır. Risk faktörlerinin belirlenmesine yardımcı olabilir, şiddetten kurtulan kadınlara yönelik hizmetlerden nasıl faydalanılabileceğini belirleyebilir, kadınların bu tür hizmetlere erişiminin resmi ve resmi olmayan kaynaklardan olan yardım arayışlarını nasıl yaptığını, kısa ve orta vadede ne gibi yeni ihtiyaçların ortaya çıkacağını anlatır. Bu veriler, kadınların ihtiyaçlarına cevap veren, riskleri azaltan ve salgın sırasında ve sonrasındaki olumsuz riskleri minimize eden kanıta dayalı politika ve programların tasarlanması açısından oldukça önemlidir. Bunlar aynı zamanda gelecekteki acil durumlar ve halk sağlığı krizleri sürecinde KYŞ’nin önlenmesinde özellikle etkili olabilecek stratejiler ve müdahalelerin geliştirilmesi konusunda da önemli bilgiler sağlayabilir. |
VERİ TOPLAMANIN ZORLUKLARI
Klasik veri toplama yöntemleri uygun olmayabilir:
COVID-19 salgını özellikle nüfusa dayalı anketleri, odak grup tartışmalarını veya diğer nitel yaklaşımlar gibi yüz yüze görüşme ve seyahat gerektiren teknikleri veri toplama süreci açısından etkileyebilir. Yüz yüze iletişim mümkün olmadığında uzaktan veri toplama yöntemleri dikkate alınır.6 Salgın, özellikle hizmetler uzaktan veriliyorsa hizmet tabanlı verilerin toplanması ve depolanması yöntemini de etkileyebilir. Örneğin, psikososyal
destek evden sağlanırken, şiddetten kurtulan bireyin veri bilgilerini depolamak için kilitli bir çekmece bulmak ya da uygun veri koruma sistemine sahip bir erişime sahip olmak zor olabilir.
Uzaktan veri toplama yöntemlerinin kullanımı KYŞ üzerinde ciddi güvenlik risklerine yol açabilir:
Cep telefonları ya da internet tabanlı teknolojiler COVID-19 salgını sırasında uzaktan veri toplamayı KYŞ kanıtlarının belgelendirilmesini kolaylaştırabilir. Ancak, bu teknolojilerin evde kalma sürecinde kullanılması ve bu süreçte alınan önlemler mahremiyetin sağlanması ve gizliliğin güvence altına alınması konusunda neredeyse imkânsız olacağı için kadınlar ve çocuklara yönelik şiddet riski artabilir. Çevrimiçi iletişim iz bırakır. Eğer bir fail bir
kadının şiddet deneyimini paylaştığını öğrenirse, bu onun daha ağır bir suiistimal uygulaması riskini artırabilir. 7
Hangi verilerin toplanabildiğini hangilerinin toplanamadığını ve hangi datanın bize bir şeyler söyleyebileceğini hangisinin söyleyemeyeceğini anlamak:
Yukarıda belirtildiği gibi, COVID-19 salgınının akut evresinde KYŞ üzerine yüz yüze nüfusa dayalı anketlerin uygulanması mümkün olmayabilir ve uzaktan veri toplama yöntemlerini kullanmak da görüşme yapılan kişiler açısından ciddi güvenlik riskleri oluşturabilir. COVID-19 salgını sırasında KYŞ’ye ilişkin yaygınlık verileri8 büyük olasılıkla toplanmayacaktır.
Bununla birlikte, hizmet kullanımı verilerinin karşılaştırılması ve COVID-19 raporlarının öncesi ve sonrası gelen sonuçların değerlendirilmesi (yardım hatları, polis, barınaklar
veya diğer hizmetler için) politika ve program oluştururken yararlı olabilir. Ancak bu verilerin dikkatle yorumlanması gerekir. Örneğin, şiddet mağduru kadınlara yönelik yardım hatları veya diğer destek hizmetlerine yönelik çağrılarda azalma şiddet olaylarının sayısının azaldığı anlamına gelmez. Aksine faille aynı yerde hapsolan kadınların telefona erişimindeki
güçlüklerin artması anlamına gelebilir. Ayrıca, salgın nedeniyle yardım hatlarının ve diğer destek hizmetlerinin daha az kullanılabilir oluşu ve işleyişindeki aksamadan da kaynaklanıyor olabilir. Polis, yardım hatları, barınaklar veya diğer hizmetlere yapılan arama ve şikayetlere ilişkin verilerin hizmet sağlayıcılarından ve diğer hizmetlerden gelen verilerle ele alınması ve salgın sırasında KYŞ’nin yaygınlığı yansıtmış olabileceği yorumunun yapılmaması gerekir.
VERİ TOPLAMAK İÇİN YOL GÖSTERİCİ İLKELER
Şiddet gören kadınları ve genç kızları korumak ve desteklemek:
KYŞ hakkında sağlam verilere ve büyük ölçekli kanıtlara ihtiyacımız olsa da kaynakların kriz durumunda öncelik şiddetten kurtulan kadınların kaliteli biz hizmet ve desteğe erişimini sağlamak hedeflenmelidir.
Mevcut veriler COVID-19’a verilen yanıtı vermek için güçlü kanıtlar sağlayabilir:
Özellikle kriz dönemlerinde bir veri toplama sürecine başlamadan önce, öncelikle mevcut veri kaynaklarını araştırmak ve bunları nasıl alacağımıza yönelik sorular üzerinde düşünerek en iyi kullanımda emin olabilmek açısından önemlidir. İkincil veriler (yani başkaları tarafından toplanan veriler) daha ileri analizler için kullanılabilir ve benzer krizlerden alınan dersler ortaya konulabilir. Var olan veriler hizmet tabanlı verileri içerebilir; nüfusa dayalı yaygınlık anketlerinden elde edilen veriler (salgından önce yapılsa bile büyüklük, en çok etkilenen nüfus, risk faktörleri ve yardım arayışındaki davranışlar hakkında bilgi verebilir); hizmet değerlendirmelerinden elde edilen veriler (örneğin, şiddetin türleri veya şiddetin kendisini, hayatta kalanların yardım taleplerindeki güçlükler hakkında bilgi sağlayabilir); akademik ve medya raporlarından oluşabilir.
KYŞ’ye yönelik veri toplamak için etik ve güvenlik ilkeleri bir kriz sırasında her
şeyden çok daha önemli olmaya devam etmektedir:
KYŞ’de veri toplamak için küresel olarak kabul edilen etik ve güvenlik ilkeleri, bir kriz durumunda bu duruma daha da ilişkili ve önemlidir. Bu, özellikle, eve hapsolma ve evde kalma önlemleri de dahil olmak üzere uzaktan toplanan veriler ve olası kötü niyetli ilişkiler ve tehlikeli durumlarda olan kadınlarla görüşmeyi içeriyorsa çok önemlidir. Zarar vermemek en önemli öncelik olmalıdır. Eğer buna dair bir şüpheniz varsa veri toplamaya devam etmeyin.
Aşağıdakileri asgari düzeyde sağlamak çok önemlidir:
• Kadın katılımcıların güvenliği ve gizliliği,
• Kadın katılımcılara ve görüşmecilere/araştırma ekibine
zarar gelmemesi,
• Etik ve güvenlik ilkelerini anlayan, düzgün eğitimli
görüşmeciler/araştırmacılar,
• Veri toplamanın neden olduğu olası sıkıntıyı azaltmak
için mekanizmalar ve stratejileri,
• İhtiyaç duyan kadınlar için hizmet ve destek
kaynaklarının kullanılabilirliği.
Bizim “cinsiyete dayalı şiddeti meydana getiren ve toplumları etkileyen bir unsur olarak; ciddi ve hayatı tehdit eden bir sorun olarak varsaymamız ve harekete geçmemiz gerekir…” (IASC, 2015) |
VERİ TOPLAMA ÖNERİLERİ
Eğer herhangi bir zarar verme riski varsa veri toplama sürecine devam
etmeyin.
Veri toplama hedefleri ve mantığı hakkında net olun ve beklediğiniz faydaya karşılık olası zarar risklerini hesaplayın. Veriyi kadınların güvenliğinin önüne koymayın. Veri toplama
süreci gizlilik ve güvenliği sağlayamazsa; kadınların destek hizmetlerine yönlendirilmesi mümkün değilse, eğer kadını daha fazla riske sokuyor veya sıkıntıyı artırırsa, veri toplamaya devam etmeyin. 11
Bağlamınız ve hedefleriniz için en uygun veri toplama yöntem ve kaynağını seçin,
her zaman kadın katılımcıların güvenliğini sağlayın.
İkincil verilerin yanı sıra, aşağıdaki kaynaklardan elde edilen veriler ve kriz sırasında destek ve hizmet sağlamanın da dahil olduğu bilgilendirmeler için de kullanılabilir:12,13
• Hizmet verme konusunda ön sıralarda çalışan görüşmeler,
• Hizmetlerin hızlı değerlendirilmesi/haritalandırılması,
• Hizmet temelli veri,
• Niteliksel veri (örneğin, vaka raporları),
• Medya raporları,
• Katılımcı veri toplama yaklaşımları.
Nüfusa dayalı hızlı değerlendirmelerin bir parçası olarak, kadınların şiddet
deneyimleri hakkında sorular eklemeyin.
COVID-19’un sosyoekonomik etkisi hakkında hızlı değerlendirmeler yaparken, özellikle uzaktan veri toplarken, yani SMS/telefon görüşmeleri/internet platformları kullanılırken,
katılımcıların şiddet deneyimlerini içerecek sorular sormayın. Çünkü bu sorular hayatta kalanları potansiyel olarak riske atabilir. Üçüncü şahısların/diğerlerinin yaşadığı ve genellikle görüşme yapılan kadınları şiddet riskine sokmamak için alternatif olarak kullanılan şiddete ilişkin soruların yararlı veriler sunması pek olası değildir ve yanıtları yorumlamak da kolay olmaz.
Salgının KYŞ üzerindeki etkisini anlamak için sorulan sorular eğer gerekli kabul edilirse, yanıtlayanların farklı durumlardaki güvenlik duyguları hakkında daha geniş sorular sormak- örneğin dışarıda tek başına yürürken neler yaşadığı- daha güvenlidir.
Sıklıkla marjinalleştirilen kadınların ve genç kızların ihtiyaçları için savunuculuk yapın.
Buna genç kızlar, yaşlı kadınlar, engelli kadınlar ve genç kızlar, mülteci kadınlar, kadın göçmen işçiler ve ırksal/etnik farklılıkları taşıyan azınlık grupları buna dahildir. Bunlar sadece veri toplama sürecine dahil edilmemeli, aynı zamanda araştırma dizaynı ve araçları tecrübelerini daha iyi sonuçlar elde etmek için oluşturulmalıdır. Bu, genellikle dışlanan grupların ihtiyaçlarını karşılayan müdahaleleri bilgilendirebilecektir.
KAYNAKÇA
3. United Nations (9 April, 2020), Policy brief: The impact of COVID-19 on women (pages 17-19).
4. Ibid.
8. Proportion of women in a given population who experience violence in a given timeframe.
14. GBV AoR (undated), Rapid assessment- Remote service mapping template.
Türkçe rapor:
https://veribulteni.voyd.org.tr/wp-content/uploads/2020/05/çeviri_pınar-eldemir.pdf