Veri Gazeteciliği Pratiklerinde İzlenmesi Gereken Etik Kurallar Neler?

Rebekah McBride*

University of Nebraska-Lincoln

Yazar ve akademisyen Brené Brown zamanında, verilere ruh katmaktır haberler demiştir. Yüzyıllarca gazeteciler verilerle röportajları birleştirerek daha etkin bilgi aktarma yöntemleri denemiş, ilham veren içerikler oluşturmuşlardır. Brown’un söylediğini de destekliyor bu durum. Günümüzde sayıları etkili grafikler ve etkili habere dönüştüren veri gazeteciliğinin , gazetecilik için etkili bir habercilik modeli olması da sürpriz değil artık.

Gelişen bilgisayar teknolojisi endüstrisinin yanı sıra büyüyen veri gazeteciliği, toplumu etkileyen konular hakkında zengin bilgi sunabiliyor. Veri gazeteciliği ile aslında doğru bağlamlar kurulduğunda, toplumsal farklılıkları ortaya çıkarma gücüne daha fazla sahip olduğu söylenebilir. Veri gazeteciliği, topluma nüfuz eden sistematik kusurlara figüratif bir büyüteç tutarak olumlu bir değişimi teşvik edebilme gücüne sahip olabiliyor. Araştırmam, bağlam olmadan ve etik noktalar dikkate alınmadan yayınlandığında veri güdümlü haberler, veri gazeteciliği, önyargılar ve önyargıların sürdürülmesi yoluyla haberdeki kişilere nasıl zarar verebileceğini önermekte.

Baskıcı kalıplarla ve diğer sistematik meselelerle mücadelede veri gazeteciliğinin rolünü anlama isteğiyle hareket ederek, veri gazeteciliğinin güncel etkisinin yanı sıra alanda kullanılan etik yönergeler ve eğitim modellerini incelemeye başladım. Veri gazetecileri, sosyologlar ve akademisyenlerle yapılan röportajlarla, bazı veri gazeteciliği sistematik sorunlarının devam etmesinde önemli bir rol oynadığı anlaşılıyor. Veri gazetecilerinin yorumlayıcı ve eleştirel düşünme becerilerini kazanmaları için bu alana yönelik geliştirilmiş eğitim ve iletişimin gerekli olduğunu açıkça ortaya koyarak, etik tuzaklardan kaçınmaları gerektiği anlaşılıyor.

Görüşmeler ve konuyla ilgili 20’den fazla yayın incelendi, veri gazetecileri ve gazetecilik eğitimcileri için en iyi uygulamalar ve etik kuralların bir listesini geliştirdim. Bu konudaki bulgularım ve önerilerim çözüm için atılmış bir adımdır. Umuyorum ki, sadece konularda farkındalık yaratmakla kalmayıp aynı zamanda veri gazeteciliği etiği ve eğitimi hakkında daha geniş bir endüstri tartışması için bir katalizör görevi görür. Tam rapor buradan ulaşılabilir.

En iyi uygulamalar:

1. Tutarsızlıkları ve eksik parçaları ortaya çıkarmak için verileri gözden geçirin

Eş anlamlılar listesine göre, veri ve olgu kelimesi, veriyi gerçeklerle eşitleyen veri gazetecileri için büyük bir sıkıntıya neden olmayan, görünüşte zararsız bir birliktelik olarak anlaşılıyor. İncelenen bilimsel çalışmalar ve etik kaynaklı veriler güvenilir bilgi için gazetecilerin, tutarsızlıkları, olası eksik parçaları ve nihai olarak hangi verilerin gerçek olduğunu ortaya çıkarmak için en güvenilir veriyi bile incelemekle sorumlu olduğunu gösteriyor.

Veri gazetecisi Eric Litke’nin verdiği bir röportajda aktardığı gibi, ‘Veriler bedelsiz değerlendirilemez. Bunu yaparken birtakım varsayımlar da gerekir.’

‘Bu tür veri tutarsızlıkları ortaya çıktığı zaman, gazeteci en azından bunu okuyucuya açıkça göstermek zorundadır.’ diyor.

Sorumluluk sahibi ve etik veri gazeteciliğine yönelik önemli bir adım ise, tutarsızlıkları ve eksik verileri belirlemek, verilerin tüm nüfusları temsil etmesini sağlamak için hatalı olma olasılığını en düşük düzeye indirebilmesi. Bunu yapmak gazetecilerin, anket metodolojisinin riskleri ve faydaları da dahil olmak üzere, verileri toplamak için kullanılan metodolojiyi bilmelerini ve anlamalarını gerektirdiğinden, kendi başına bir meydan okuma sayılabiliyor.

Wisconsin-Madison Üniversitesi’ndeki Gazetecilik Etik Merkezi direktörü Kathleen Culver, “Anketlerden bahsedecek olursak, örnekleme yöntemleri hakkında endişeler var” diyor. Örneğin, anketler genellikle sabit telefonlar için oluşturulmuş ancak etnik azınlıkların cep telefonlarına sahip olma ihtimali daha yüksek, bu da bu anketlerden çıkarıyor onları ”

Aynı üniversitede sosyoloji bölümü Race to Equity’de veri analisti Michelle Robinson, Culver’e katılıyor ancak aynı zamanda gerçekten bir metodoloji olmadığını da rakamlara dikkat çekerek belirtiyor.

Robinson, “Irk eşitsizliği ile eğitim gördüğüm metodolojiler arasında bir uyuşmazlık var gibi görünüyor. Ayrıca indirgemeci yöntemlere yönelik kuşkuluyum.’

Veri toplama ile ilgili bu doğal sorunlar göz önüne alındığında, gazeteciler, kullanılan verileri kullanmayı, özellikle veride kimlerin dışarıda kalmış olabileceğini ve sonuçta ortaya çıkan verileri sistematik veya başka bir şekilde nasıl etkilediğini göz önünde bulundurmaları gerekiyor.

 

Bu zorluğa mükemmel bir örnek, 2014 yılında Kanada hükümeti geçici yabancı işçilerin vatandaşlar arasındaki işsizlik oranlarında yaşadığı etkiyi anlamaya yönelik olarak, işsizlik oranları hakkında bilgi toplamaya başladı. Sonuçlar, Manitoba, Alberta ve Saskatchewan’daki işsizlik oranlarının % 6’lık yüksek istihdam oranının altında olduğunu ve bu da geçici yabancı işçilerin varlığının o bölgedeki vatandaşların işe alımını engellemeyeceğini gösterdi. Bununla birlikte, bu alanlardaki işsizlik oranlarının hesaplanmasında kullanılan verilere, bu bölgelerde yaşayan Aborijin gruplarından gelen bilgiler dahil edilmemişti. Bu, Saskatchewan’ın tek başına 30’dan fazla İlk Ulusal rezerve ev sahipliği yaptığı göz önüne alındığında, verilerde ciddi bir boşluk olduğunu gösteriyor.

Yanlışlık açık; bu kadar çok insanın anketten uzaklaştırılması, Kanada’daki istihdam oranının yanlış ve potansiyel olarak zarar verici bir biçimde hesaplanmasına yol açtığı anlaşılıyor. Bu durum, marjinalize olmuş bir nüfusu orantısız bir şekilde etkileme ihtimaline de sahip. Neyse ki, bu konuda üzerine çalışan gazeteciler, özellikle The Globe and Mail’den gelen kişiler, veride bir şeylerin eksik olduğunu keşfetmiş, veri ile mülakat becerileri de olduğu için anlayabilmişlerdi hatayı. Bu örnek, verilerin politikaları şekillendirmedeki gücünü ve stereotiplerin ortadan kaldırılmasında ve rapor edilen verilerin doğruluğunun sağlanmasında gazetecilerin eşit derecede güçlü bir rol oynayacağını göstermekte.

2. Kavramların ambalajdan çıkarılması

Verilerin doğrulanması çok önemli bir ilk adım olmakla birlikte, sistematik raporlama yoluyla verilerin doğru bağlamsallaştırılması, hesap verilebilirlik ve katılımın sağlanması için eşit derecede önemli. Bu bağlamsallaştırma, gazetecilerin kavramları açmalarını da gerektirir. Başka bir deyişle, sayıların temel bir analizin ötesine geçmek ve rakamların arkasındaki bireylerle yapılan röportajların yanı sıra, sistematik konuların istatistiksel sonuçları nasıl etkilediğine dair bilgiler de eklemek gerekir. Bu sistemsel raporlama, eğitim boşluğu, konut, işsizlik, tutuklanma oranları veya dezavantajlı alt grupları oransız bir şekilde etkileyebilecek ve stereotipler halinde beslenecek diğer verilerle ilgili kamuya açık verilerde özellikle önemlidir.

“Wisconsin-Madison Üniversitesi gazetecilik profesörü ırk ve medya üzerine kitap yazan Sue Robinson, son dönmelerde eğitimdeki başarı farklılıklarına baktığımda özellikle başlatılan No Child Left Behing gibi programlara rağmen birçok bölgede beyaz çocukların gözle görülür başarılı oldukları ancak diğer pek çok gruplar ile aralarında bir fark olduğunu fark ettim. Dolayısıyla ele alınan araştırmada eğitimde bir boşluk olduğu tartışılıyor ancak görmemiz gereken şey sistemin daha iyi anlaşılması. Örneğin, sistem sorunları ortadan kaldırmak için okullar ne yapıyor ve boşluğa katkıda bulunabilecek faktörler nelerdir? Bu konularda daha geniş bir konuşmaya ihtiyacımız var “diyor.

Gazeteciler için zaman ve kaynaklar üzerinde yapısal kısıtlamalar var olsa da, bu türden bir raporlamayı zorlaştıran gerçek, etik yanlış adımlardan kaçınmak ve karmaşık sistematik konuların aşırı basitleştirilmesini önlemek için sistemli raporlamayla verilerin doğru bağlamsallaştırılmasını esas almaya özen göstermektir.

3. Çan eğrisine dikkat edin

Veriler ile bağlam sağlama genellikle rakamların arkasındaki kişilerle röportajlar gerektirir. Bu sayıları toplayan kişilerin yanı sıra rakamlarla temsil edilenleri de içerebilir. Bireylerle yapılan röportajlar bir veri gazeteciliği konusunu güçlendirebilirken, özellikle kaynaklar eğrinin verisinin kuyruk ucunu temsil ediyorsa, toplulukların yanlış beyan edilmesine ve stereotiplerin kalıcılığına yol açabilir. Başka bir deyişle, bir topluluğun yalnızca bir veya iki kişiyle yaptığı bir röportaj veya ortalama nüfusun yanlış beyan edilmesine ve bunun yerine sadece aşırılıkların ortaya çıkmasına neden olabilir.

Daha büyük bir nüfusu temsil etmek için Michelle Robinson, farklı alanlar, yaş grupları ve finansal geçmişleri temsil eden bir topluluğun birkaç üyesiyle röportaj yapmanızı öneriyor. Başka bir deyişle, bu verilerin bir üyesi olmanın ne anlama geldiğini gösterin.

4. Gazeteciliğin altın kurallarına uyun

Veri gazeteciliğinin kendi zorlukları olsa da, geleneksel kurallar ve raporlama etiği hala geçerli. Profesyonel Gazeteciler Cemiyeti Etik Kurallar oluşumu, gazetecileri gerçeği aramaya teşvik eden ve haberdeki kişilere yönelik zararları en aza indirgeyen tüzüğü, verilerin daha geleneksel gazetecilik biçimlerinde olduğu gibi haberleştirmesiyle de ilgilidir. Veri gazeteciliği kendi engelleriyle karşı karşıya kalabilir, ancak değişen haber merkezleri ve giderek genişleyen veri setlerinin yarattığı zorluklara rağmen, sorumlu ve etik bir basın, yanlış bilgilere karşı en iyi korumadır.

5. Eğitimli olun

Tabii ki, veri gazeteciliğinin etik şekilde uygulanması, veri ile mülakat yapabilme, raporlayabilme eğitimleri ve daha pekçok detay zaman gerektirir. Maalesef, pek çok akademisyenin ve veri gazeteciliği organizasyonunun muhteşem çabalarına rağmen, çalışmalar bu alandaki eğitimin hâlâ eksik olduğunu göstermekte. Charles Berret ve Cheryl Phillips’in Veri ve Hesaplamalı Gazetecilik Öğretimi adlı son raporuna göre, bu alanda eğitim veren okulların sadece küçük bir yüzdesi; bir veya daha fazla veri gazeteciliği kursuna ev sahipliği yaptıklarını 113 kurumdan 59’u ile anket yaptı. Bu, bursun genişleyen veri gazeteciliği alanına yetişmediğini gösteriyor.

Yüksek öğrenim girişimleri artırmanın yanı sıra, zaten mezun olmuş ya da örgün eğitim almayı seçmemiş olan gazeteciler için eğitim düşünülmelidir. Bu durumda, kısa dersler, okuma materyali ve diğer eğitim biçimleri, eğitimli ve etik bir basın tanıtımında anahtar olacaktır. Culver’ın söylediğine göre, “Teknoloji bize hikayeleri anlatmanın yeni yollarını ve veri gazeteciliğini vermek için önemli bir gelişme sağlıyor, ancak etik bir biçimde yapılmazsa büyük bir sorun. Tüm gazetecilik öğrencilerine ortak bir istatistiki habercilik yapmamız gerekiyor”

Sonuç

Verilerle haber yapılırken birçok zorluk ve etik hususlar olmasına rağmen, bu gazetecilik formu, sorumlu ve farkında olan bir toplum için anahtar. Veri gazetecileri verileri açığa çıkararak ve bağlam sunarak, yalnızca kuruluşları ve hükümeti sorumlu tutmakla kalmaz, aynı zamanda dünya nüfusunun daha geniş kapsamlı bir görünümünü ortaya çıkarmaya yardımcı olurlar. Ek eğitim girişimleri ve bu konularda daha geniş bir tartışma sayesinde, veri gazetecileri soruşturmacı haberciliğin bu yeni çağında hayati bir rol oynayacak ve sonuç olarak değişimi haber eden ve ilham veren “ruhlu bir veri ” yaratacak.

Rebekah McBride’ın tam raporunu okuyun.

Çeviren: Pınar Dağ